Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Turizm Fakültesi, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Şef Süleyman Engin 13 Haziran 2017’de kurulan “TBMM Çölyak Araştırma Komisyonu”nda Tükiye'nin ilk glutensiz mutfak şefi sıfatıyla görev aldı.
Glutensiz beslenen bireylerin yaşam kalitesini iyileştirmek, çölyak hastalığının sebep ve sonuçlarının araştırılması ve çölyak ile ilintili bir yaşam biçimi olan glutensiz beslenmeye hayat vermek adına kurulan Meclis Çölyak Araştırma Komisyonu, AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer başkanlığında çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Tüm siyasi partilerden 2’şer temsilci vekilin yanı sıra Türkiye’de bulunan tüm çölyak dernekleri ve konu ile ilgili araştırma, geliştirme yapan uzmanlarla birlikte DAÜ Turizm Fakültesi, Gastronomi ve Mutfak sanatları Bölümü komisyon çalışmalarında aktif rol almaya başladı.
Komisyon çalışmalarına destek veren Türkiye’nin ilk glutensiz mutfak Şefi Engin, çölyaklıların hayatını kolaylaştıracak detayların yer aldığı rapor ile komisyona katkı sağlayarak bir sunum gerçekleştirdi. Söz konusu raporda glutensiz ürün üretimin teşvik edilmesi beklenirken, çölyaklıların hayatını kolaylaştıracak pek çok düzenleme ve öneri yer alıyor. Raporda, restoran, kafe, kantin gibi ortak yaşam alanlarında glutensiz menülerin geliştirilmesine katkı sağlamak, ithalattaki vergi ve analiz maliyetlerinin ürün satışına yansıtılmasının önüne geçilmesi, gluten içermeyen ürünlerin glutensiz etiket tebliğine uygun olarak ambalajlanması, kamu spotunun oluşturulması, eğitim, üretim, hammaddeye ulaşma kolaylığı gibi çeşitli düzenlemelerin yapılmasına katkı sağlayacak pek çok öneri bulunuyor.
Çölyak, İnsanlara Zoraki ve Acımasız Bir Diyet Süreci Yaşatmakta
Şef Süleyman Engin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Zorluğu katmerli bir yaşam süreci olan çölyak, dünyanın pek çok ülkesinde pençesinde tuttuğu insanlara zoraki ve acımasız bir diyet süreci yaşatmaktadır. Dünyanın pek çok ülkesinde bulunan çölyaklıların yaşam kalitesi, bulundukları ülkenin çölyağa karşı toplum bilincinin ne derece geliştiği ile doğrudan ilişkisi vardır. Maalesef Türkiye’de toplum olarak çölyağa karşı çok yabancı bir ülkeydik. Buna rağmen Çölyak STK’ları ile beraber çalışarak glutensiz beslenme ve çölyak ile ilgili Türkiye genelinde büyük bir farkındalık meydana getirmeyi başardık. Ancak farkındalıkla beraber çölyak ve glutensiz beslenme ile ilgi inanılmaz bir bilgi kirliliğinin doğacağını biliyorduk. Çünkü pek çok şirket veya kurumsal olmayan ufak işletmeler, farkındalık arttıkça taleplere bağlı glutensiz üretim yapma girişiminde bulunacaklarını da biliyorduk. Uzman görüşüne başvurmadan yapılan bu girişimler elbette ki bilgi kirliliğini de beraberinde getirecekti. İşte bu noktada komisyon ile birlikte çalışmamız son derece önemli bir durum. Başta çölyaklılar olmak üzere toplumu bilinçlenmeye devam etmeliyiz. Zaten komisyon çalışmalarının ele aldığı temel konulardan bir tanesi de toplumu bilgi kirliliğine karşı korumak ve bu hususta herkesi bilinçlendirmek. Biz komisyon çalışmalarından çıkacak olumlu her türlü kararın hızlı bir şekilde yasalaşmasını ümit ediyoruz. DAÜ Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü olarak çölyak araştırma komisyonuna uzmanlık alanımız üzerinden katkı sağlamaya devam edeceğiz.”
