İçeriğe git

DAÜ KENT-AG’den Girne Liman Caddesi Rehabilitasyonu Konusunda Açıklama

Doğu Akdeniz Üniversitesi Kentsel Araştırma ve Geliştirme Merkezi (DAÜ KENT-AG) Yönetim Kurulu Üyesi ve DAÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ege Uluca Tümer, Girne Liman Caddesi Rehabilitasyonu konusunda açıklama yaptı. Söz konusu açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Tarihi sokakların rehabilitasyonu, tarihi çevrelerin sit alanı olarak daha fazla ön plana çıktığı 70’li yıllardan itibaren çok sayıda uluslararası tüzüğün konusu olmuş ve dünyada bu alanda çok sayıda uygulama projesi gerçekleştirilmiştir. Bu projelerde esas olan iki konudan ilki, bu alanların/sokakların geçmiş dönemlerinin detaylı olarak araştırılarak anlaşılması, gerçekleştirilecek her türlü müdahalenin ve tasarım önerilerinin, bu araştırmalara dayanarak geliştirilmesidir. İkinci konu da, alandaki/sokaktaki özgün tasarım, detay ve malzemelerin tipolojik analizlerinin yapılarak, tüm alanda, bu tipolojilere uygun, alana fiziksel ve görsel olarak uyumlu tasarım, detay ve malzemelerin kullanılmasıdır. Tabii ki bu çalışmalar uzman ekipler tarafından, belli aşamaları tamamlayarak (basılı ve görsel belgelerin araştırılması, arşiv taramaları, alan çalışmaları, değerlendirme süreçleri) gerçekleştirilebilir.

Ancak, Kıbrıs’ın tarihi mirasının en önemli değerlerinden olan Girne Liman Caddesi’nin rehabilitasyonunun, tüm dünyada tanımlanmış olan bu süreçler ve koruma-restorasyon ile ilgili bir bilim ve uzmanlık yokmuşçasına, bu alandaki bilimsel çalışmalar ve bilgi birikimi dışlanarak yürütülmekte olduğunu takip ediyoruz.

Ne yazık ki, Kuzey Kıbrıs’ta yöneticilerin, bilime, uzmanlığa ve bilim insanına ehemmiyet vermiyor oluşu, toplumumuza, adamıza, gelecek nesillerimize çok zarar vermekte ve geri dönüşü olmayan hataları da beraberinde getirmektedir. Bunun çok olumsuz bir örneğini bugün Girne Liman Caddesi rehabilitasyonu sürecinde yaşamaktayız.

Bugün, söz konusu tarihi çevrede yürütülen koruma-restorasyon-tasarım süreçlerinin, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde bulunan, adadaki tek ‘Koruma ve Restorasyon’ Yüksek Lisans Programı ile iş birliği içinde yürütülmesi, çok daha bilimsel, uluslararası kurallara dayanan bir uygulamayı beraberinde getirebilecekken, bu yöntemin tercih edilmemiş olması, kültürel miras değeri taşıyan bu önemli tarihi alanda, geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurmaktadır.

Takip ettiğimiz rehabilitasyon projesinin öncelikle bir ‘müellifi’ yoktur, ya da ortaya çıkmamaktadır. Bu da, uygulanmakta olan projenin, hangi bilimsel restorasyon ilkeleri ve tasarım kriterleri ile ele alındığının doğru biçimde tartışılmasını imkansız kılmaktadır. Ortaya çıkan uygulamanın, Girne Liman Caddesi’deki tarihi yapı cephelerinin ve kaplamalarının özgün katmanlarını açığa çıkarmak, restorasyonunu yapmak, eksik kısımlarını özgüne uygun bir şekilde tamamlamaktan uzak olduğu görülmektedir. Bu yaklaşım, mevcut dokunun, malzemelerin, detayların özgünlüğünü yitirmesine yol açmaktadır, ve muhtemelen bu iş bittiğinde bilimsel restorasyon kurallarına aykırı daha bir çok uygulama ile karşılaşacağımızın bir işaretidir.

Oysa uluslararası tüzüklerin tümünde böyle önemli projeler için savunulagelen, ‘çok sayıda karar vericinin olduğu proje ekipleri’, ‘koruma uzmanlığı olan danışmanlar ve denetleyiciler’ ve ‘katılımcı süreçler’ ile tüm bu yanlışların önüne geçmek mümkündür. Ülkemizde böyle bir gelenek ve yaklaşım gelişene kadar daha pek çok değerli kültürel miras alanı ve yapısı geri dönüşü olmayacak zararlar görmeye devam edeceğini görmek, bizler için üzüntü vericidir.”