İçeriğe git

DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu Unutkanlık, Demans ve Alzheimer İle İlgili Açıklama Yaptı

Doğu Akdeniz Üniversitesi Dr. Fazil Küçük Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu “Unutkanlık, Demans ve Alzheimer; belirtilerini tanıyalım riskleri önleyelim” konulu açıklamada bulundu. Doç. Dr. Bakkaloğlu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Unutkanlık, Demans ve Alzheimer aynı şey midir?

Unutkanlık her yaştan kişinin sık bir yakınmasıdır. Akılda bulundurulmalıdır ki her unutkanlık halk arasında bunama olarak bilinen demans hastalığı ile ilişkili değildir. Unutkanlıktan yakınan kişilerin önemli bir kısmını özellikle B12 olmak üzere vitamin eksiklikleri, tiroid bozuklukları ve depresyon gibi tedavi edilebilir sebepler oluşturmaktadır. Unutkanlığı olan kişilerde tedavi edilebilir bu nedenlerin öncelikli olarak gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bir unutkanlığın demans olarak adlandırılabilmesi için kişilerin günlük yaşam aktivitelerini etkileyen bilişsel kayıplara yol açması gerekmektedir. Her toplumda olduğu gibi toplumumuzda da unutkanlıktan yakınan kişiler en çok Alzheimer hastalığından endişe etmektedir. Bu endişeler en iyi hastalığı tanımakla giderilir. Alzheimer hastalığı en sık demans nedenidir. Alzheimer hastalığı görülme sıklığı, yaşlanan toplumlarla birlikte yıllar içinde de artmaktadır ve günümüzde önemli bir halk sağlığı sorunudur. 65 yaş üstü her 8 kişiden birinde, 85 yaş üzerindeki kişilerde ise neredeyse her iki kişiden birinde görüldüğü belirtilmektedir.

Alzheimer hastalığı belirtileri nelerdir?

Alzheimer hastalığında hafıza sorunları yanında, kişinin normal hayatta yaptığı kazanılmış beceriler olan giyinme, yemek yeme, alet kullanma becerilerini yapmakta güçlük çekmesi, kişilik ile davranış değişiklikleri, dili kullanma ve konuşmaları anlamada bozukluk, yol bulamama, hesap yapamama, içe kapanma ve canlı hayaller görme gibi belirtiler de gözlenebilmektedir. Bu belirtilere de aşina olmak hastalığın erken tanısı için çok değerlidir. Biliyoruz ki erken tanı ve tedavi hastalık seyrine olumlu katkı yapmaktadır.

Kimler risk altındadır?

Alzheimer hastalığı için en önemli risk faktörü yaştır. Ailede demansı olan birey olması da riski arttrabilmektedir. Bunlar günümüzde kontrol edilemeyen risk faktörleri olmakla birlikte akılda bulundurulması gereken bir diğer konu da şudur ki kontrol edebileceğimiz risk faktörleri de mevcuttur. Düşük eğitim seviyesine sahip olan ve diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı, şişmanlık gibi yoğun damarsal risk faktörlerine sahip kişilerde demansın ortaya çıkması daha kolay ve erken olmakta ayrıca hastalık seyri de olumsuz etkilenmektedir. Kontrol edebileceğimiz bu risk faktörlerinin önüne geçmek çok önemlidir.

Tedavisi var mıdır?

Alzheimer hastalığında henüz kesin bir tedavi olmayıp, amaç ilerlemenin yavaşlatılmasıdır. Bu amaçla Alzheimer hastaları için günümüzde kullanılan ilaçlar sinir hücreleri arasındaki iletişimde ve hafızada rol oynayan hormonları arttırmaya ve hücre kaybı hızını yavaşlatmaya yöneliktir. Yeni geliştirilen ve çalışılan ilaçlar ile de beyin hücreleri içinde birikip hücrelerin erken ölümüne neden olan kötü proteinlerin birikmesini engellemek hedeflenmektedir.

Ancak unutulmamalıdır ki demans sürecinde ortaya çıkabilecek davranış değişiklikleri, hırçınlık ve depresyon gibi durumların ilaçlarla kontrol edilmesi mümkündür.

Demans hasta yakınları için öneriler nelerdir?

İlerleyici bir süreç olan ve zaman geçtikçe yeni belirtiler ortaya çıkan demans sürecinde, bazen hasta yakınlarını çok zorlayıcı hırçınlıklar ve hasta bakımı ile ilgili güçlükler olabilir. Tüm bunlar ile baş etmek herkes için yıpratıcı olabilir. Bu zor günleri yaşarken yakınlarınızdan destek almak ve aile içinde görev dağılımı yapmak önemlidir. Günlük yaşantımızda fark etmeden yaptığımız rutinler demans hastası için güç olabilir. Hastanıza yardım edin ama mümkün olduğunca onun yerine siz yapmamaya çalışın. Onlar ile iletişim kurarken kısa ve basit cümleler kurun. Konuşmaya başlarken öncelikle dikkatini size vermesini sağlayıp konuşun. Her zaman akılda bulundurulmalıdır ki , karşınızdaki hala o çok sevdiğiniz insandır; değişen yalnızca hastalık nedeniyle davranışlarıdır. Bu davranışlar onun bilerek, isteyerek yaptığı davranışlar değildir”.